29 Haziran 2019 Cumartesi

Denizanaları veya Medüzler




Denizanaları veya Medüzler

Denizanaları veya Medüzler, Scyphozoa ve Cubozoa sınıflarında bulunan, serbestçe yüzen deniz canlılarıdır.

Medüzler, yassılaşmış ve yüzmeye uyum yapmış varlıklar olarak tanımlanabilirler.

Vücut şekli çoğunlukla yayvan ya da kubbeli bir şemsiye şeklindedir. Poliplerden daha karmaşık yapılı canlılardır. Yüzme organı olarak bir şemsiye gelişmiştir. Bu organ sayesinde hayvan ileriye doğru hareket eder.

Medüzlerin beyinleri yoktur. Bunun yerine sinir sistemleri ışığa ve kokuya duyarlı şekilde gelişmiştir. Küçük balıklarla ve diğer küçük deniz canlılarıyla beslenirler. Vücutları hidrodinamik olmadığı için yavaş yüzerler ve avlarını yakalamalarına yardımcı olacak şekilde bir dalgalanma yaratırlar. Denizanaları bir eşeysiz üreme şekli olan tomurcuklanmayla ürerler.

Denizanasının çeşitli türleri dokungaçlarında zehir taşırlar. Başka bir canlının bunlarla teması halinde, denizanasının ölü olduğu durumlarda bile, zehirlenme söz konusu olabilir. Bu durum denizanası sokması olarak nitelendirilir.

Denizanasının İtme Sistemi

Tasarım Ürünü mü?

● Denizanasının en az yüzde 95’i sudur ve en küçüğünün çapı sadece birkaç santimetreyken, en büyüğünün çapı 2 metreyi geçebilir. Birçok türünde kaslar, tıpkı bir şemsiyenin kapanıp açılması gibi ritmik şekilde kasılıp gevşeyerek çan biçimindeki gövdeyi ileri doğru iter.

Şunu düşünün: Akışkanlar dinamiği üzerinde çalışan bilim insanları, bazı denizanalarının hızlı yüzücüler olmasalar da suda ilerlemek için ilginç bir yöntem kullandıklarını keşfetti. Bu deniz canlıları her kasılma hareketiyle halka şeklinde bir girdap oluşturur. Sonra sigara dumanı halkalarına benzeyen bu halkaları iterek kendilerinden uzaklaştırırlar. Halkaların momentumu ters yönde tepki oluşturarak denizanasını ileri doğru iter. Jet uçağı da benzer bir teknikle ilerler ancak denizanası kesintisiz bir itme gücü yerine kasılıp gevşeme hareketleri sonucunda ortaya çıkan enerji atışları sayesinde ilerler. New Scientist dergisi şöyle diyor: “Bu basit görünebilir, ancak bir girdap halkasının nasıl oluştuğunu matematiksel olarak anlatmak çok zor.”

Araştırmacılar daha randımanlı sualtı araçları yapabilmek için denizanasının itme sistemini inceliyorlar. Bir araştırmacı, denizanasının yarattığı halkalara benzer bir iz bırakan 1,2 metre uzunluğunda bir denizaltı zaten geliştirdi. Bu, klasik pervaneli araçlardan yüzde 30 daha az enerji harcıyor. Başka muhtemel bir uygulama alanı da insan kalbi. Kan akımı kalbin sol kısmında girdap halkaları oluşturduğundan, anormal girdaplar kalp hastalığının ilk bulguları olabilir.

Ne dersiniz? Denizanasının itme sistemi evrimle mi oluştu? Yoksa Allah tarafından tasarlandı mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YAĞMUR BULUTU